Bu iki model arasında büyük bir fark bulunmaktadır. Açık kaynak , size çok daha fazla kontrol gücü verir. Açık kaynaklı bir yazılım kullanır ve bu yazılımın ne yaptığını anlamak isterseniz, kaynak kodu okuyup öğrenebilirsiniz. Hatta isterseniz yazılımda değişiklikler yapıp onu yeniden derleyebilirsiniz.
Bu işlemi yapmak isteyeceğiniz durumlar , bir hatayı düzeltmek olabilir örneğin. Ancak Microsoft Windows’daki hataları , kaynak koda sahip olmadığınız için düzeltemezsiniz.(Teoride amaç koduda değiştirebilirsiniz, ancak pratikte bu çok zordur. Muhtemelen lisans anlaşmalarında da yasaklanmıştır.)
Bu durum büyük bir sorun olabilir. Windows’ta yeni bir güvenlik açığı tespit edildiğinde , Microsoftun yeni bir yama yayımlamasını beklemeniz gerekir. Güvenlik açıkları , en azından, hızla düzeltilebilen durumlardır. Hatta bilgisayarınızı zaman zaman felce uğratıyorsa bu hatanın düzeltilebilmesi için bir sonraki tam sürüme kadar beklemeniz gerekir.
Açık kaynağın tek yararı ihtiyaç durumunda onu düzeltebilmeniz değildir. Bu düzeltmeyi herkesin yapabilmesi de açık kaynağın yararlarından biridir. Açık kaynaklı yazılım , grup arkadaşlarınızla birlikte inceleyebileceğiniz bir tez gibidir. Pek çok zeki insan , Linux ve Free BSD gibi açık kaynaklı işletim sistemlerinin kaynak kodunu incelemiş ve hataların çoğunu tespit etmiştir. Windows ise , bu konuda ancak büyük bir şirketin Kalite Kontrol Yöneticisi kadar güvenilirdir.
Açık kaynağı savunanlar , mülkiyet fikrine karşı kaçıklar olarak nitelendirilir. Bazıları gerçekten öyledir. Mülkiyet fikrine kesinlikle karşı değilim. Ancak makineme kaynak koduna sahip olmadığım bir yazılımı kurmayı da pek istemem. Ortalama düzeyde bir son kullanıcı , kullandığı yazı programının kaynak koduna ihtiyaç duymayabilir. Ama güvenliğe ihtiyaç duyduğunuzda , açık kaynağı ısrarla savunmanın , mühendislik açısından somut gerekçeleri vardır.
Arama Terimleri:
açık kaynak programlama, microsoft kaç milyon koda sahipGüven Atbakan
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder